“OYUNCULUK EĞİTİMİ DEĞİL SOSYAL MEDYASI GÜÇLÜ OLAN REVAÇTA”
Kırgın Çiçekler, Kuzey Güney, Öyle Bir Geçer Zamanki, Karadayı, Medcezir, Arka Sokaklar, Kertenkele, Diriliş Ertuğrul, Kaçak gibi çok sayıda dizide oynadı. Alaylı olarak başladığı setlerde akademi mezunu olarak yoluna devam etti. O zor olanı tercih etti, Erol Taş, Bilal İnci, Hüseyin Peyda, Hikmet Taşdemir, Turgut Özatay, Hayati Hamzaoğlu, Kenan Pars gibi Yeşilçam efsanelerinin yolundan gitmeyi tercih etti.
Kötü karakterleri oynamanın İyi karakterleri oynamaktan daha zor olduğuna inanan oyuncu ve oyuncu koçu Erdoğan Bilen, 17 yıllık kariyerinde en incindiği konulardan birinin son dönemde yeteneği, eğitimi ve referansı değil sosyal medyası güçlü olanların dizilerde yer aldığını söylüyor.
Gürkan Uygun ile 14 yıl sonra aynı sette
Çevresinin teşviği ve ısrarı ile oyunculuk yolunda ilk adımı internet üzerinden attı. Henüz 13-14 yaşındaydı. Kütahya’da o yaşta bir genç için oyunculuk hayaldi. Babası emekli olduktan sonra İstanbul’a yerleştiler, hayatında yeni bir sayfa açıldı. Cast ajanslarına başvurdu. İstanbul’da tesadüfen tanıştığı Gürkan Uygun, Bilen’in şansı oldu.
Uygun’un yönlendirmesi ile doğru “cast ajansı”na başvuran ve doğru kişilerle tanışan Erdoğan Bilen, alaylı olarak kendini setlerde buldu. 5 yıl setlerin tozunu yuttu. Eğitimsiz bu işin olmayacağını gören Bilen tiyatro akademisine kayıt oldu. Mezun olduktan sonra oyunculuk anlamında önemli aşamalar kaydetti. 2001 yılında tanıştığı Gürkan Uygun ile 2014 yılında Kaçak dizisinde karşılıklı rol alması kaderin bir cilvesiydi.
Oyunculuğa adanmış 17 yıl
Oyunculuk kariyerinde 100’den fazla dizide yer alan Bilen rol aldığı Kırgın Çiçekler, Kertenkele, Tamirhane Çetesi, Kuzey Güney, Öyle Bir Geçer Zamanki, Karadayı, Medcezir, Yazın Öyküsü, Zengin Kız Fakir Oğlan, Arka Sokaklar, Kayıp, Elif, Osmanlı Tokadı, Kertenkele, Diriliş Ertuğrul, Tatlı İntikam, Kaçak, Ulan İstanbul ve Kara Sevda dizilerinde başarılı oyunculuğunu sergiledi. Belgesel ve tiyatrolarda oynadı ve reklamlarda rol aldı.
Özellikle kötü adam karakterine can verdiği dizilerde dikkat çeken Bilen “Kötü rolleri oynamak İyi rolleri oynamaktan biraz daha meşakkatli. Komedi ve kötü karakterler gerçekten özveri istiyor” diyor. Erdoğan Bilen 17 yıllık oyunculuk kariyerinde yeni yetenekleri de sektöre kazandırıyor. Bilen ayrıca özel olarak Temel Oyunculuk ve Kamera Önü Oyunculuğu dersleri veriyor.
İşte Kütahya’dan İstanbul’a uzanan başarı dolu bir oyunculuk öyküsü:
Ağırlıklı olarak dizilerde kötü karakterleri oynuyorsunuz, bunun bir sebebi var mı?
Bence oyunculuk bir elbisedir istenilen her role girmek bir oyunculuk başarısıdır. Oyunculuk, kendin olmadığın bir karaktere can verebilmektir. Bu persektiften baktığımızda komedi ve kötü karakterleri oynamak biraz daha özveri ve çaba istiyor. 17 yıllık oyunculuk kariyerim boyunca hep zor olanı seçtim ve bu konuda izleyici dönüşleri de kararımda yanılmadığımı gösterdi.
“Çok küfür yesem de bu işimi iyi yapıyor olduğum anlamına geliyor”
Dizilerde oynadığınız karakterlerden dolayı ilginç bir tepki ile karşılaştınız mı?
Malum internet çağındayız. İnsanlarla iletişim kurmanın çok kolay tarafları var. Bizler de oyuncular olarak ekranlarda yer aldığımız kadar sosyal medyada da varız. Sosyal medya izleyici ile aranızdaki engelleri kaldırdığından size doğrudan ulaşabiliyorlar. Çok sayıda ilginç olay yaşadım. Mesela Öyle Bir Geçer Zamanki dizisindeki işkence sahnesi nedeniyle izleyiciden tehdit aldım. Bir düğün vesilesi ile gittiğim memleketimde, düğün salonundan nefes almak için dışarı çıktığımda kadınların çocuklarını alelacele topayarak içeri aldığına şahit oldum. Küfür deseniz hemen hemen her dizideki oynadığım karakterden sonra sık sık karşılaşıyorum. Elbette hoş durumlar değil zaman zaman üzüyor. Fakat çok küfür yesem de günlük hayatımda düşmanca bakışlara maruz kalsam da bu işimi iyi yapıyor olmam anlamına geliyor
“GÜNÜMÜZDE OYUNCULUĞU İYİ OLAN DEĞİL TAKİPÇİSİ FAZLA OLAN TERCİH EDİLİYOR”
Sosyal Medyanın sektöre etkisi konusunda ne düşünüyorsunuz?
Günümüzde sosyal medyadaki popülerlik, oyuncu tercihlerini de yönlendirebiliyor. Facebook’ta, İnstagramda, nispeten Twitter’da veya “fan” sayfalarında takipçi sayısı fazla olanların “daha başarılı oldukları “gibi bir yanılsama var. Elbette tüm meslektaşlarımın becerisine saygı duyuyorum. Ama “rating” kaygıları “Cast” üzerinde etkili oluyor diyebilirim. Oyuncunun osyal medyası güçlü ise proje içinde yer alma sürecinde ön plana çıkıyor. Yani bir bakıma günümüzde oyunculuğu ve eğitimi iyi olan değil takipçisi fazla olan tercih ediliyor. Bu da sektöre uzun süre emek verenleri üzüyor.
Senaristler ve yönetmenler arasında beğendiğiniz isimler kimler?
Senaryo yazmak ve bunu yönetmek gerçekten meşakkatli ve özel bir uğraş. İyi senaryo başarının temel unsurlarından biridir. Bu konuda Türkiye’de çok yetenekli senaristler var. Hepsinin emeği ayrı ayrı takdir edilmeli. İçlerinde en beğendiğim isimlerden örnek vermek gerekirse Ece Yörenç, Sema Ergenekon, Coşkun Irmak diyebilirim. Yönetmenler içinde ismini unuttuklarım varsa beni affetsin çalışmaktan keyif aldığı yönetmenler Mehmet Ada Öztekin, Uluç Bayraktar, Çağatay Tosun, Zeynep Günaytan, Ali Bilgin diyebilirim. Bunlar ilk aklıma gelenler..
Oyunculuğunu beğendiğin erkek ve kadın oyuncular kimler
Haluk Bilginer, Altan Erkekli, Şener Şen, Burçin Terzioğlu, Burcu Kara, Kenan İmirzalıoğlu, Oktay Kaynarca, Gürkan Uygun, Erdal Beşikçioğlu, Bergüzar Korel, Demet Evgar,
Özellikle çalışmayı istediğin isimler var mı?
Son dönemde Cem Yılmaz, Burak Aksak, Tolga Çevik ve Selçuk Aydemir’in işlerini çok beğeniyorum, imkan olursa yeni projelerinde yer almaktan keyif alırım.
Yorumlar